Basın Açıklaması
Ankara Vali Yardımcısının imzasını taşıyan bir önleyici arama kararıyla 23 Mart 2014 tarihinde Anıtkabir'e giden Fenerbahçeliler ve destek olan diğer taraftar grupları polis tarafından aranmış ve Anıtkabir'e giden herkes çatılara konulan kameralarla kayıt altına alınmıştır.
Arama kararının hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Ne Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ne Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği ne de Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun bu aramara izin veren hükümler taşımamaktadır.
Ankara Valiliği spor müsabakaları ile Anıtkabir ziyaretini karıştırmış, Devleti temsilen değil siyasi iktidarı temsilen hareket etmiş, halkın seyahat ve düşüncelerini ifade etme özgürlüğünü engelleyen bir tavır sergilemiştir.
Son günlerde basına yansıyan ve yoğun eleştirilere konu olan arama kararı haberleri nedeniyle mahkemelerden arama kararı alamayan polis yetkilileri doğrudan valilik kararıyla arama yapma yolunu seçmiştir.
Türkiye, her emniyet müdürünün her aklına geldiğinde vali yardımcılarına bir kağıt imzalatıp yasalara aykırı yetkileri kullanarak halkı aranan bir ülke olmaktan vazgeçmek, katılımcı ve çoğulcu, barışçı ve özgürlükçü demokrasinin kurallarını, hukukun üstünlüğü ilkesini egemen kılmak zorundadır.
Bir biri ardına interneti yasaklanan, twiteri kapatılan, üstü başı aranan, iletişim ve seyahat özgürlüğü engellenen, düşündüklerini ifade edemeyen insanların yaşadığı topraklara yurt, insanlarına millet, düzenine demokratik cumhuriyet denilemez. Bu olup bitenlere ancak faşizmin tezahür halleri denilebilir.
Yargıçlar Sendikası her türlü hukuk dışı uygulamanın, hak ihlalinin takipçisi, hukukun savunucusu olmaya devam edecektir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Yargıçlar Sendikası