Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği Başkanı Av. Kemal AKKURT'un Yazısı
Yargı bağımsızlığı ve hakim güvencesi
2 Haziran 2017 14:47
Mevcut Anayasamıza göre; “Hakimler görevlerinde bağımsızdırlar.” 2019’dan itibaren Hakimlerimiz artık ‘tarafsız’ da olacaklar. 16 Nisan’daki referandumla kabul edilen bu hükümle, Hakimlerimizin bugüne kadar ‘tarafsız’ olmadığı da ikrar edilmiştir.
Av. Kemal AKKURT H&H YORUM
Anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmelere göre kamu görevlileri, bu arada Hakimler ve Savcılar, sendika veya dernek yoluyla örgütlenebilirler. Örgütlenme özgürlüğünü kullanan Hakimlerin kurduğu Yargıçlar Sendikası Başkanı Hakim Mustafa Karadağ’ın, günlük bir gazetede yazdığı yargı bağımsızlığı konulu bir makaleden dolayı sürgün edilmesi, yargı camiasında şok etkisi yaratmıştır. Yeni kurulan Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun, bundan sonraki icraatlarına da ışık tutan bu sürgün dolayısıyla, yargı alanında çalışan STK’lar, Ankara Barosu öncülüğünde hazırlanan bir bildiri ile sürgün kararının geri alınmasını talep etmişlerdir.
Hazırlanan bildiride; “Yargıçlar Sendikası Başkanı Hakim Mustafa Karadağ, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yayınladığı son Adli Yargı Kararnamesi ile Ankara’dan Şanlıurfa’ya sürüldü. Öncelikle belirtmek isteriz ki, Yargıçlar Sendikası, kurulduğu günden beri hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı için mücadele veren bir örgütlenmedir. Hakim Mustafa Karadağ da Yargıçlar Sendikası’nın o mücadeleyle simgeleşmiş başkanıdır. Gerek meslek yaşamında, gerekse sendikal faaliyetlerinde yargı bağımsızlığı konusunda tek bir taviz bile vermemiştir. Ne cemaatlere ne de siyasal iktidara teslim olmuştur. Hakim Mustafa Karadağ’ın Ankara’dan Şanlıurfa’ya atanması, kabul edilemez bir sürgündür. Yargı bağımsızlığına indirilen yeni bir darbedir. Sayın Mustafa Karadağ’ın kaleme aldığı ‘Majestelerinin Yargısı’ isimli makaleden hemen sonra gerçekleşmiş olması, bu sürgünü daha anlamlı kılmaktadır. Ankara Barosu olarak, bu sürgünün altında imzası olanlara, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün 2012 yılındaki Yargı-Sen yöneticisi yargıçların sürgün edilmesi nedeniyle Türkiye’yi kınadığını anımsatıyoruz. Kimseye teslim olmayan ve yargı bağımsızlığını sonuna kadar savunan yargıçların, bu sürgüne imza atanlar için de bir güvence olduğunun altını çiziyoruz. Sürgün kararının derhal durdurulmasını ve Hakim Mustafa Karadağ’ın eski görevine iade edilmesini talep ediyoruz” denilerek yargı bağımsızlığının, yine yargı mensuplarınca yok edilmesinin sakıncalarına dikkat çekilmiştir.
Mevcut Anayasa’ya göre, hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisini kullanılmasında mahkemelere ve Hakimlere emir veya talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz (madde 138). Sayın Mustafa Karadağ, kendisi hakkında bu sürgün kararını alan ‘meslektaşları’ gibi iktidarın telkin ve tavsiyelerine uysaydı, bugün muhtemelen ya Yargıtay üyesi ya da yeni kurulan Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun üyesi olurdu. Ancak o zaman da yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını unutup, siyasi iktidara güzellemelerle meşgul olurdu. Yargıçların hak ve özgürlüklerini savunan bir sendika kuruluşunda yer almak da aklından geçmezdi.
Yine, mevcut Anayasa’ya göre; Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve Hakimlik teminatı esaslarına göre görev yaparlar (madde 140). Sayın Mustafa Karadağ da Anayasa’nın kendisine verdiği bu hak, yetki ve güvencelere dayanarak görevini en iyi şekilde yapan Hakimlerimizden biridir. Bu düşünce ile meslektaşlarının haklarını savunmak amacıyla Yargıçlar Sendikası’nı kurmuştur. Örgütlenme özgürlüğü de hem Anayasa’da (madde 33), hem de tarafı olduğumuz Uluslararası sözleşmelerde düzenlenen temel haklardandır (AİHS madde 11). Temel hak ve özgürlükleri hem düzenleyip, hem de bu hak ve özgürlükleri kullananları cezalandırmak da bize özgü olmalı…
Yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerini içselleştiren, uygulayan ve kimseye yandaş olmadan mesleğini sürdüren Yargıçlar Sendikası Başkanı Sayın Mustafa Karadağ’ın sürgün edilmesi, Anayasa’ya, yasalara, uluslararası sözleşmelere ve ILO kurallarına aykırı olduğu gibi, ülkemizde yargıç güvencesinin yokluğunun da açık bir göstergesidir.
Tarafsız ve bağımsız yargı, hepimizin sığınacağı son limandır. Bu liman da yıkılırsa, hiç kimse güvencede olmayacaktır…
Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği Başkanı