Basın Açıklaması
Başbakan yardımcısı Sayın Bekir Bozdağ Hacıbektaş-ı Veli anma törenlerinde maruz kaldığı protesto saldırısı nedeniyle yargıç ve savcıların saldırıya uğramaları halinde farklı davranılacağına değinerek saldıran kişinin savcı tarafından serbest bırakıldığını ifade eden beyanlarda bulunmuştur.
Öncelikle her türlü şiddet eylemini reddediyoruz. Diğer yandan şiddet ve şiddet çağrısı içermeyen, demokratik hukuk devletinin varlığı ve devamı için açık ve yakın tehlike oluşturmayan ifade özgürlüğünün her durumda korunması gerektiğinin unutulmamasını istiyoruz.
Soruşturmanın ve yargılamanın tutuklu sürdürülmesini gerektiren haller yasada ayrıntılı şekilde belirlenmiştir. Ayrıca Sayın Başbakan Yardımcısına yönelen eylemin gerektirdiği cezanın üst haddinin iki yıldan az olması nedeniyle CMK.nun 100/4 maddesi ile tutuklama yasaklanmıştır. Aksine davranan yargıç ve savcının sorumluluğunu gerektirir.
Sürekli özgürlüklerden ve tutuksuz yargılamaların erdemlerden bahseden siyasi iktidarın temsilcilerinden birinin kendisi saldırıya uğradığında tutuklamayı bir cezalandırma aracı olarak kullanma isteği bizatihi kendisi de hukukçu olan Sayın Bozdağ’a yakışan bir açıklama olmamıştır.
Bu açıklama, kendilerine yapılan saldırıya karşı hukukun nasıl da menfaatlerinden yana kullanılması isteklerinin bir ifadesi olmuştur.
Her vesile ile kendileri ve çıkarları aleyhine işlem yapan, karar veren yargıç ve savcıları hedef gösterme, tehdit etme tavrının yargı bağımsızlığı, yargıçların tarafsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerine bakışın ve inancın, daha doğru deyimle inançsızlığın itirafı niteliğinde olması nedeniyle bu açıklamayı kınadığımızı kamuoyu ile paylaşıyor, öncelikle siyasi güç ve iktidar sahiplerini bağımsız yargıyı temsil eden yargıç ve savcılara karşı saygılı davranmaya, yargısal faaliyetlerle ilgili özenli bir dil kullanmaya davet ediyoruz.