Anayasa Mahkemesi Kararina Uyulmaması

Anayasa Mahkemesi Kararina Uyulmaması

Anayasa mahkemesi kararlarının uygulanması konusunda yargı kamuoyuna yaptığımız çağrıda hukuk aracılığı ile adalet tesis etmekle görevli yargının asıl sorumluluğunu ve anayasal sınırlarını anımsaması ve bu tanıma uygun yargısal etkinlikte bulunması üzerinde durulmasına karşılık, sürecin sonunda hukuksal olarak kesin, bağlayıcı “geçerli” kararın duraksamasız  olarak Anayasa Mahkememizin kararı olduğu açık olduğu halde, hukuk düzenimiz içinde temel hak ve özgürlüklerin kapsam ve sınırlanması bakımından yargısal, bağlayıcı ve  kesin karar verme yetkisi ile donatılmış Anayasa Mahkemesinin yerleşik ve istikrarlı kararlarına rağmen; yerel Mahkemelerden öte Yargıtay Ceza Dairesinin hak ihlallerini önleyecek yargısal uygulamaları benimsememesi ülkemizde yargı bağımsızlığına ilişkin sorunların ötesinde, yürütmenin politik hedefleri ile sistematik biçimde örtüşen bir mahkeme kurgusu ya da yargı  oluştuğuna yönelik ciddi sorun  ve tartışmalara neden olmaktadır.

Yargıçlar Sendikası olarak; 

Benimsenen ulusüstü metin ve kurallar ile temel metin anayasanın, bu toplumun yargısının,

Yürütmenin ve özelikle siyasal iktidarın gereksinimlerini gidermeye odaklı bir hukuk üreten, yürütmeye  bağımlı ve bağlı bir yargı mekanizması olarak tanımlanmasına izin vermeyeceğine olan inancımızı,  mevcut yargısal uygulamadan derin bir üzüntü duyduğumuzu kamuoyuyla paylaşmayı gerekli görüyoruz

Yaşanan sürecin, yargı eliyle toplumun anayasasızlaştırılması, giderek uluslararası hukukun yurttaşlarımızın hukuk güvenliği ve temel hak ve özgürlükleri bakımından iyileştirici etkilerinin ortadan kaldırılması, dünyanın uygar toplumlarının üstün ve evrensel hukuk ilkelerinden ulusumuzun yoksun bırakılması, Cumhuriyet devriminin medeni toplumlarla bütünleşme hedefinden sapılması, ülkemizin uygar dünyadan uzaklaştırılması ve yalnızlaştırılarak kapalı bir topluma dönüştürülmesi sonucunu doğuracak bir yolu açacağı unutulmamalıdır.

Olup bitene kayıtsız kalmanın, giderek otoriterleşen yönetim anlayışının meşruiyet kaynağı ve işbirlikçisi yargı görüntüsünün, bu durumun gerçek olması kadar ağır sonuçları olacağı; ulusumuzun hukuka olan inanç ve bağlılığını azaltacağı, hukukdışı arayışları çoğaltacağı, giderek anayasamızın hedeflediği açık, katılımcı, çoğulcu ve  hoşgörüye dayalı demokratik toplumu tehlikeye düşüreceği görülmelidir. 

Anayasamızın açık hükümlerinin, Anayasa Mahkememizin kararlarının herkes için kesin ve bağlayıcı olduğu unutulmadan belirlilik , hukuki güvenlik, hukuk devleti ilkelerinin korunması için toplumumuzun hukuk ve yargı adına yüz yıllık birikimini yoksayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararından dönülmesi gerektiği, Anayasa Mahkememizin tatili anlamına gelecek ve bedelini adil bir hukukun üstün olduğu ortamda yaşama iradesi gösteren tüm toplumun ödeyeceği sonuçların doğmasının derhal önlenmesi gerekliliği,

Bu sonuçları görmek ve toplumun tüm kesimleri ile bu sürece anılan temel hukuk metinlerinin verdiği yetkiyle direnmek gerekliliği,

Anayasal bir kurum olan HSK' nun yargının karşı karşıya kaldığı hukuksuzluk durumunun giderilebilmesi, başta Anayasa ve ulus üstü kural ve normlara aykırılikların önlenebilmesi için insiyatif alması gerekliliği, 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

YARGIÇLAR SENDİKASI