"Adil Yargılamayı Etiketlemeye Teşebbüs" Haberlerine İlişkin Sendikamızın Açıklaması
KAMUOYUNA DUYURU
Haber kanallarında; yargılama sürecinden beklenen "tarafsızlık" ilkesini zedeleyen haber ve yorumlar hepimiz için üzüntü kaynağı olmaya devam ediyor. Bu kez, sendikamızın aynı zamanda yönetim kurulu üyesi de olan değerli yargıç Berrin Çelen'e yönelik, hem de yine yargının içinden gelen yönlendirme ve etkilemeye ilişkin, giderek mesleki nezakete aykırı tutum ve davranışları şiddetle kınıyoruz. Anayasal demokrasimizin güçler ayrılığı ilkesine dayanan iktidar anlayışının gerektirdiği fren ve denge sisteminin bozulduğu yeni hükümet sisteminin sonucu oluşan "mutlak" siyasal iktidar görünümü, tüm kurumlar üzerinde olumsuz etkiler doğurmaktadır. Üzülerek, yargının bağımsızlığı ve yargıcın tarafsızlığı ilkelerinin öncülü olması gereken; "kıdem" ve "liyakat" ilkelerinden uzaklaşan yargı yönetimi kurumlarının uygulamaları ile toplumda yargının güvenilirliği ve yargıcın mesleki özgüveni bakımından ciddi bir gerileme yaşandığını görüyoruz. Bize göre; -Yargı organı ve yargı organının kurumları olan mahkemeler ile yargılama faaliyetinin özneleri olan yargıçlar ve savcılar; tarihsel, toplumsal ve anayasal konumları gereği "tarafsız", tarafsızlıklarının bir öncülü olarak mutlaka "bağımsız" olmak zorundadır. -Bunun bir gereği olarak yargıç ve savcılar, tarafsızlığın nesnel ve öznel görünümlerinin gerektirdiği özveriyi yaşamın her alanında "gönüllü" olarak kabul etmeli, mesleğinin toplumsal işlev ve saygınlığıyla yetinmeyi bilmeli, bunu biricik zenginliği olarak kabul etmelidir. -Bağımsızlık kurumsal ve kişisel olarak "sorumsuzluk" anlamına gelmediği gibi aksine, anayasal yetki ve görevleri ile çok önemli toplumsal işlevlerinin bir sonucu olarak yargıç ve savcıların; hukukun üstünlüğünün sağlanması, hukukun vazgeçilmezi olarak toplumun "adalet" gereksiniminin "tatmini" bakımından, "yüksek bir vicdan" ve "hakkaniyet" ile "insani ve toplumsal sorumluluk" taşıması gerekmektedir. -Yargı: bir anayasal organ olarak hukukun üstünlüğünün sağlanması, toplumda hukukun amaçladığı adaletin kurulması, toplumsal yada kişisel her türlü uyuşmazlık ya da çatışmada adaletin tesisi ve korunması dışında, hiçbir amaca hizmet etmemelidir. Geçmiş deneyimlerimiz; bağımsız ve tarafsızlık değerleri yerine, aidiyet, itaat ve sadakat kültürüne bağlılıklarıyla güç devşiren yargıçların çok ağır toplumsal sorunlara neden olduğunu açıkça göstermiştir. Bu nedenle; başta yürütme olmak üzere tüm anayasal organ ve kurumlarımızı; yargının içindeki bu gibi kişi ve grupların ayrıştırılması için işbirliğine ve çaba göstermeye davet ediyoruz. Meslektaşımız Berrin Çelen'e yönelik tutum ve uygulamaların etkili bir soruşturma ile aydınlatılmasının, ilgililerin mesleki gereklerle bağdaşmayan fiillerinin cezalandırılmasının, yargının bağımsızlığına yönelik yaygın şüphenin de giderilmesine olanak sağlayacağına inanıyoruz. Bu nedenle; yargı bağımsızlığı ve yargıçlık güvencesini, yargının toplumsal işlevinin gerektirdiği tarafsızlık ilkesini yaşama geçirmek; yargıçlık onuru ve saygınlığını korumak bakımından çok önemli işlev ve görevi olduğuna inandığımızı Hakimler ve Savcılar Kurulunu; konunun aydınlatılması ve yargıç kimliğinin korunması için gerekli inceleme ve soruşturma süreçlerini başlatmaya davet ediyoruz. Yaşanan toplumsal ve siyasal tartışmalarda yargıya biçilen rol, yargıçların, yargı yerlerinin ve yargı kararlarının topluma sunulma biçimi, bütün bu süreçte güvenilirliğimize ve toplumsal saygınlığımıza yönelik oluşan olumsuz algıdan rahatsızlığımızı kamuoyuyla paylaşmakla birlikte; yargıçların önemli bir kısmının anayasal ve toplumsal sorumluluklarının gereklerine uygun olarak ve tam bir tarafsızlık içinde görev yaptığına yönelik inancımızın da bilinmesini istiyoruz.
YARGIÇLAR SENDİKASI